Miyom, rahmin düz kaslarından gelişen çapları 1 ile 15 cm arasında değişen iyi huylu tümördür. Miyom ayrıca leimyom, fibroid, fibroma, fibrom, leiomyoma olarak adlandırılmakta. Kadınların 30–40 yaşlarında yaklaşık yarısında miyom vardır ve bu kadınların dörtte üçü de kendisinde miyom olduğundan haberi yoktur. Sıklıkla başka bir sebepten dolayı pelvik ultrason yapılırken tespit edilirler. Östrojen miyomun büyümesine neden olur. Bu yüzden menopoza kadar büyüyen miyomların büyümesi menopoz sonrası azalır ve durur.
Çoğunlukla şikayet oluşturmazlar ve tedavi gerektirmezler. Ancak miyomların yaklaşık % 20’sinde ciddi şikayetler olur. Semptomlar tek veya birden fazla olabilir. Semptomlar miyomun sayısına yerine ve büyüklüğüne göre değişir.
Miyomları büyüklük, içerik, yerleşim yeri gibi çok çeşitli kriterlere göre sınıflandırma yapılabilir. En sık kullanıla yerleşim yerine göre olandır.
Submukozal Miyom: Rahmin iç yüzeyine yani endometrium tabakasına doğru büyüyen miyomlardır. En az görülen tiplerden olmasına rağmen en çok şikayet oluşturan gruptur. Bu tip miyomlarda kanama fazla olur. Kanama hem miktar olarak artar hem de süre olarak uzar.
İntramural Miyom: Rahmin orta kısmında kas tabakasının içinde olur. En sık görülen tiptir. Submukozal miyoma göre daha az olmakla birlikte kanamada artış olabilir. Büyüklüğe göre rahimde büyümeye bağlı olarak karın içinde dolgunluk hissi, sık idrara çıkma şikayetleri yapabilir.
Subseröz Miyomlar: Rahmin dışına doğru büyüyen miyomlar. Kanama sorunu oluşturmazlar. Fazla büyüklüğe ulaşınca sık idrara çıkma, kabızlık, karın içinde şişkinlik, karın ve belde ağrı gibi birçok şikayete neden olabilirler.
Vajene Doğmuş Miyom: Bir çeşit submüköz miyom olup servikal veya endometrial bölgeden köken alıp rahim ağzından dışarı çıkan miyomlardır.
Saplı Miyom: Rahmin dış yüzeyine ince bir sap ile tutunup oluşan miyomlar. Bu grup miyom subseröz miyom grubuna dahil olabilir.
Paraziter Miyom: Rahim ile direk bağlantısı olmadan rahim komşu bölgelerinde gelişen miyomlar. Muhtemelen adet kanamasının tüplerden geçerek karın içi boşluğuna dökülürken beraberindeki götürdüğü rahim hücrelerinden köken alan myomlar.
Miyomlar genellikle şikayet yapmadıkları için çoğunlukla herhangi bir sebepten dolayı yapılan abdominal ultrason ile tanısı konur. Düzenli jinekolojik muayene yapıldığında miyomlar küçük boyutlar da bile tanısı konur.
Miyom tanısında ultrason ve MRI kullanılır. CT rahim ve yumurtalıkları değerlendirmede sağlıklı olmadığı için miyom tanısında kullanılmaz. Transvajinal ultrason rahim içindeki miyomları daha iyi gösterirken abdominal ultrason subseröz miyomların tanısında daha iyidir.
MRI rahim ve yumurtalıkların görüntülenmesinde en iyi yöntemdir. Eğer ultrasonda şüphe varsa miyom, adenomyozis ve kanserler arasında ayırıcı tanıda en iyi yöntem MRI incelemesidir.
Ultrason ekonomik, zararsız, yapılması kolay ve miyom tanısında oldukça hassas. Sadece ultrason miyom ile adenomyozis ile ayırıcı tanısı yapılmasında yeterli olmayabilir.
Miyomlar rahmin kas dokusunu oluşturan myometrium hücrelerinin anormal büyümesi ile oluşur. Miyomların oluşmasında genetik faktörlerin etkin olduğu düşünülmektedir. Daha önce miyom nedeniyle sadece myomektomi yapılan kişilerde de yeniden miyom gelişebilir.
Yaş; en sık 30-40 yaşlarında görülür, menopoz sonrası düşer
Aile Hikayesi; ailesinde miyom olanlarda 2 kat daha fazladır
Irk; siyah ırkta beyazlara göre daha fazla
Obezite; miyom oluşumu östrojen hormonunun daha fazla olması nedeniyle 2-3 kat daha fazla
Beslenme; vejeteryanlarda daha az görülür.
Rahimde 2 tip kanser oluşur. Rahmin iç dokusundan yani endometriumdan gelişen endometrial kanser ve rahmin kas ve bağ dokusundan gelişen sarkom.
Endometrial kanser rahim kanserlerinin %95’ini oluşturur, özellikle menepoz ve sonrasındaki kadınlarda görülür. Sık bulgulardan biri menopoz sonrası kanama görülmesidir.
Sarkomlar daha genç kadınlarda daha sık görülür ve tipik bir bulgusu yoktur. En iyi ayırıcı tanı MRI ile konur.
Miyomların kesinlikle bu 2 tip kanser ile bağlantıları yoktur. Endometrium kanseri endometrial hücrelerden köken alır. Sarkomlar kas ve bağ dokusundan köken alır.
Miyom tedavisi miyomların yeri, büyüklüğü, oluşturduğu şikayet, sonrasında gebelik isteği olup olmamasına göre değişiklik gösterir. Genel olarak miyom tedavisi yöntemlerini sıralarsak:
Histerektomi rahmin tamamen alınmasıdır. Beraberinde her iki tüp ve yumurtalıklarda alınabilir. Bu tedavi çoğunlukla çok fazla sayıda miyomu olup menopozda bir daha çocuk isteği olmayan hastalarda yapılır.
Myomektomide miyomlar tek tek çıkarılarak rahim, tüp ve yumurtalıklar korunur. Bu şekilde gebelik isteği varsa ameliyat sonrası 6 ay geçince gebe kalınabilir.
Laparaskopik histerektomi ve myomektomi uygun hastalarda miyom tedavisi için tercih edilen tedavi yöntemidir.
Histereskopik myomektomi submüköz myomlarda tercih ettiğimiz tedavi yöntemidir. Bu yolla yapılan myomektomide myom 3 cm küçük ve kitlesinin en az %50 si endometrium içine doğru olması istenir.
Uygun miyomlarda kateter damardan girilerek miyomu besleyen damara kadar ulaşınca bu damar girişi embolize edilerek (tıkanarak) miyomun beslenmesi engellenir ve buna bağlı olarak miyom küçülür ve şikayetler ortadan kalkar.
Tıbbı tedavi yani ilaç kullanımı çok nadir yapılır. İlaç ile miyomların bir süreliğine küçülmesine ve varsa ağrının azalmasına yardımcı olabilir. Bu da daha kolay ameliyat yapmamıza yardımcı olur. Şu an ameliyatın yerini tutacak ilaç tedavisi yoktur.
Randevu talebini gönderdikten sonra en kısa zamanda sizlere belirtmiş olduğunuz telefon numarasından dönüş sağlanacaktır.
İşleminiz devam etmektedir.
Lütfen Bekleyiniz...Lütfen Bekleyiniz